Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
BölgeManşetler

Sarıaslan’nın Hukuksuzluk ve Adaletsizlik üzerine Konuşması

Türkiye’de Hukuksuzluk ve Adaletsizlik üzerine TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşması;

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Olağan dışı ve hukuka aykırı araştırma ve yargılamalarda görev alan mutemet hâkim ve savcılar tarafından verilen kararlar hiçbir ülkede adalet duygusunu geliştiremez ve geliştirmemiştir çünkü toplum vicdanı bunu reddeder. Bilir ki halk, adalet, kudretini ve haysiyetini kaybederse devlete olan güven sarsılır. İnsanların insanlar tarafından değil, insanları adalet cezalandırıyorsa devleti yönetenlerde güven artar, toplumda barış sağlanır, adalet duygusu gelişir. Adaletin gerçekleştiği devletler, milletler, toplumlar gelişir; adaletin gerçekleşmediği toplumlar zengin doğal kaynaklara sahip olsalar da fakir olarak yaşamaya mahkûm olurlar. Size bu kürsüden onlarca örnek verebilirim ama hiçbir devleti, milleti rencide etmek istemem. Bazı komşularımıza bakarsanız bunun en iyi örneklerini görürsünüz.

Tek adam rejimine geçtiğiniz tarihten beri hukuk tanımaz oldunuz, “adalet” kavramından uzaklaştınız. Muhalefette olduğunuz dönemde “Fırat Nehri’nin kenarında bir kuzu kaybolsa sorumluluk yönetenlerde.” diyen dilleriniz lal oldu.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; adaletsizliğin ve hukuksuzluğun en büyüğünü de 2019 yılında, sandıktan çıkan oylarla -anasının ak sütü gibi helal olan- Belediye Başkanlığını hak eden İmamoğlu’nun elinden hukuksuz bir şekilde alarak yaptınız. Bu hukuksuzluğu da ehliyetsiz ve liyakatten uzak olan, başkasının desteğiyle atanan ve terfi ettirilen hâkimlerin marifetiyle yaptınız. Halkın vicdanı da meşru ve haklı olarak seçilmiş Belediye Başkanının elinden alınmasına gereken cevabı verdi ve de hadsizliğinize isyan ederek haddinizi bildirdi. (CHP sıralarından alkışlar) Ama görüyorum ki bunların hiçbirinden ders almamış görünüyorsunuz. Yine mahkemeleri kullanarak ehliyet ve liyakatten mahrum, adaletin değil sarayın emirleriyle hareket eden hâkimler vasıtasıyla Sayın İmamoğlu üzerinde oyunlar oynuyorsunuz. İçişleri Bakanlığını kullanarak yeniden suç isnatları yaratıyorsunuz. O kadar ileri gidiyorsunuz ki “şehit yakını” diye işe aldığı şehit kardeşini utanmadan, sıkılmadan terörist ilan ediyorsunuz. Ürettiğiniz bu suçu da İmamoğlu’nun üzerine yıkarak yeniden İmamoğlu’nun yargılanmasının ve görevden alınmasının önünü açmak istiyorsunuz. Yine, İçişleri Bakanlığı marifetiyle, İstanbul Belediyesinde 1.668 terörist olduğunu iddia ediyorsunuz. Nedense bunlar hakkında hiçbir işlem yapmıyor ya da yapamıyorsunuz. Kendi aklınızca kendinizi kurt, İmamoğlu’nu da kuzu görüp “Suyu bulandırdı.” deyip yemek istiyorsunuz. Her kuşun etinin yenmeyeceğini unutuyorsunuz.

Einstein der ki: “Herkes hata yapabilir, aynı hatayı yapanlara ‘aptal’ denir.” Sizi aynı hatayı yapmama konusunda uyarıyorum. Bir “ahmak” kelimesi üzerinden İmamoğlu’na ceza vererek onu siyaset dışına itmek istiyorsunuz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir hukukçu olarak Yargıtay’ın kararlarına baktım, “ahmak” lafından ceza verilmiş hiçbir içtihada rastlamadım ama şunları gördüm: “Allah senin belanı versin.” “Yarını göremezsin inşallah.” “Şizofren hastasısın.” “İki ruhlusun.” “Sen insan mısın?” “Âciz, zavallı insan.” “Delikanlı değilsin.” gibi çok söz var. Yargıtay, bu sözlere, karşı tarafın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmadığı gerekçesiyle hakaret suçundan ceza verilemeyeceğini, bu cümlelerin nezaket dışı olduğunu kabul ediyor. Yine, Yargıtay duruşmada hâkime karşı “Siz açıkça taraf tutuyorsunuz.” sözünü hakaret olarak kabul etmemişken, ehliyetsiz, liyakatsiz hâkimlerin “ahmak” sözünü suç olarak kabul etmelerini bir hukukçu Milletvekili olarak içime sindiremiyorum. Her şeye rağmen Yargıtay’da liyakat sahibi hukukçuların olduğuna inanıyorum, inanmak istiyorum.

İstanbul’da hâkimleri kullanarak yaptığınız 2’nci seçimin beterini ilk seçimde sandıkta tadacak, yiyeceğiniz tokatla sarsılacak “Dersini Almış da Ediyor Ezber” türküsünü söyleye söyleye tıpış tıpış iktidardan gideceksiniz. Biz ise iktidara geldiğimizde, hukukun üstün olduğu, adaletin yerini bulduğu, fikrin korkusuz olduğu, başın dik tutulduğu, bilginin serbest olduğu, berrak aklın nehrinin gürül gürül aktığı bir ülkenin, fikre saygısızlık etmeyecek ve küstah kudretin önünde diz çökmeyecek onurlu bir halkın, kim yaparsa yapsın, kime yapılırsa yapılsın her türlü adaletsizliğe karşı olacak hâkimlerin ve bütün bunlara saygılı bir devletin olacağından kimsenin şüphesi olmasın diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Dedi.

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu