Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
BölgeManşetler

Hacı Bektaş Veli ’İnsanlığın Özü, Pir Veli’nin Sözü’ Temalı Etkinlikle Anıldı

Anadolu irfanının sönmeyen ışığı Hünkar Hacı Bektaş Veli, vefatının 750. yıl dönümünde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde Nevşehir’de uluslararası katılımlı törenlerle anıldı.

Anma etkinliğinde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, devam eden orman yangınlarına ilişkin, “İnsanımızın yaralarını el birliği ile saracak, yaşamı normale döndüreceğiz. Ormanlarımızı yeniden yemyeşil birer cennet bahçesi yapacak, turkuaz denizlerimizle buluşturacağız.” dedi.

Bakan Ersoy, Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesindeki, Hacı Bektaş Veli Müzesi ile türbesini ziyaret etti. Ersoy, daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Hacı Bektaş Veli’nin vefatının 750. yılı dolayısıyla, “İnsanlığın özü sevgi, barış, kardeşlik” sloganıyla Hacı Bektaş Veli Külliyesi önünde düzenlenen anma programına katıldı.

Burada bir konuşma yapan Bakan Ersoy, ülke genelinde yaşanan yangınlarda yaşamını yitirenler ile görevlerini canla başla yerine getirirken şehadete yürüyen görevlilere Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı ve sabırlar diledi.

Türk milletinin bu sınamadan da alnı ak çıkacağını vurgulayan Ersoy, “İnsanımızın yaralarını el birliği ile saracak, yaşamı normale döndüreceğiz. Ormanlarımızı yeniden yemyeşil birer cennet bahçesi yapacak, turkuaz denizlerimizle buluşturacağız. Allah’ın izniyle bir çakıl taşından dahi vazgeçmediğimiz bu vatanın doğasını da içindeki canlıları da karamsarlığa teslim etmeyecek; dimdik ayakta kalarak, bir ve beraber olarak huzursuzluk ve umutsuzluk için çaba gösterenleri umudumuz, inancımız ve kararlılığımızla yine hüsrana uğratacağız.” diye konuştu.

“Erenlerin ayak izlerini neden takip ediyoruz, öğütleri niçin her daim gönüllerimizde yankı bulmalı sorularının çok açık bir cevabı vardır” diyen Ersoy, şunları söyledi:

“Bizler, dünya denen bir yolda, bu yolun ahiret denen bir menzile ulaşacağı bilinciyle yürüyenleriz. Maksat odur ki en şerefliler olarak bizleri bu yola yolcu kılan Rabb’imize o şerefle kavuşalım, emaneti aldığımız gibi tertemiz teslim edenlerden olalım. Bunu başarabilmenin yolu nefis denen hasmı yenmekten, emredildiğimiz gibi dosdoğru olmaktan geçiyor. Bir sınav veriyoruz. Sorular belli, cevaplar zaten bize sunulmuş. Unutursak diye o kutlu ‘Kitap’ var, bakmak serbest. Anlayamadığın yerler olur diye öğretmenlerin en güzeli gönderilmiş, sormak serbest. Ve en başarılı öğrenciler geride ders notlarını bırakmış; adına hayat diyoruz, örnek alıp yaşamak serbest. İşte erenlerin ardına düşmemiz de ‘Aramak açık bir sınavdır.’ diyen Hacı Bektaş-ı Veli dergahına vakitlice dönüp gelmemiz de bundandır.”

– Cumhurbaşkanlığı ve UNESCO tarafından 2021, “Hacı Bektaş Veli Yılı” ilan edildi.

“Hünkarın ocağına misafir olmanın bir inanç, bir kültür ve fikir deryasına yelken açmak” gibi olduğunu kaydeden Ersoy, şunları kaydetti:

“O, kendimizi bulacağımız, bizde bizden fazlası olduğunu anlayacağımız, ötesine ulaşmak için arayışta olacağımız uzun bir yolda; huzurla, umutla ama ‘Bitti’ demeden, ‘Oldum’ diye düşünmeden daima yürümenin örneğidir. Neticede bizim sorumluluğumuz da budur. Koşulsuz, şartsız, kendi doğrularımıza saplanmadan, nefsimizi ikna etme derdine düşmeden hakikati aramak ile yükümlüyüz. Zira ancak arayan olunca yol bulunur, yol gösterenlerle yaren olunur, en nihayetinde de o yolu var edene kavuşulur. Şunu da unutmayalım, sadece kendimizden sorumlu değiliz. Peygamber Efendimiz, ‘İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.’ diyor. Hayrın peşinde koşmak dolayısıyla duymayana duyurmak, bilmeyene öğretmek, anlamayana anlatmak da lazım. Bizim çabamız da budur.”

Hacı Bektaş Veli’nin vefatının 750. yılının UNESCO anma ve kutlama yıl dönümleri programına alındığını anımsatan Ersoy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da 2021’i “Hacı Bektaş Veli Yılı” ilan etmesiyle gerekli adımlar atılarak, bakanlıkları öncülüğünde onun öğretilerinin anlatılacağı etkinlikler düzenlenmesinin kararlaştırıldığını söyledi.

– “Bu manevi havayı solumak için herkesi buraya davet ediyorum”

Uluslararası çok güzel bir sempozyum gerçekleştirerek dün etkinlikleri başlattıklarını hatırlatan Ersoy, şöyle konuştu:

“Bilim insanlarımız, akademisyenlerimiz ve çevrimiçi olarak etkinliğe iştirak eden yabancı katılımcılarımızla Hacı Bektaş Veli’nin çağları ve sınırları aşan etkisi, izleri detaylarıyla anlatıldı; fikirler ve bilgiler paylaşıldı. Anadolu irfanını bina eden, yaşatan ve yayan manevi rehberlerimizin bilinmesini, fikirlerinin öğrenilmesini ve anlaşılmasını sağladığımız ölçüde, geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de insanlığa çok büyük bir fayda sunmuş, daha geniş kitlelerin sahipleneceği bir miras bırakmış oluruz. O yüzden yılmadan, usanmadan anlatmayı sürdüreceğiz.

Bu minvalde UNESCO ile iş birliği içinde etkinlikler düzenlemeye ve hünkarın sesi olmaya devam edeceğimizi bir kez daha vurgulamak isterim. Bu ocağın emanetlerine de bu bilinçle sahip çıkıyoruz. Restorasyonlarını titizlikle sonuçlandırdığımız bir Osmanlı sancağı, bir seccade ve bir örtüyü bugün itibarıyla Hacı Bektaş Müzemizin Kiler Evi Bölümü’nde sergiye açıyoruz. Yine bu büyük velimizi ağırlamış 800 yıllık bir kültür mirası olan Kadıncık Ana Evi’ni restore ettik. Hayırlı olmasını diliyor, bu manevi havayı solumak için herkesi buraya davet ediyorum.”

Ersoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a milli ve manevi değerleri yaşatmak, daima güçlü kılmak ve geleceğe taşımak yolunda gerçekleştirdikleri çalışmalar, ayrıca bu yolda kendilerine sundukları güçlü destekten dolayı teşekkür etti.

Program konuşan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Hacı Bektaş Veli’nin ait olduğu, büyüttüğü ve derinleştirdiği gelenek, bizim Anadolu irfan geleneğimiz olarak yüzyıllardır sadece bu topraklara değil, bu toprakların çok ötesinde bütün insanlığa ışık tutmaya devam ediyor.” dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı ve UNESCO tarafından 2021’in “Hacı Bektaş Veli Yılı” ilan edilmesi dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Hacı Bektaş Veli Külliyesi önünde düzenlenen anma programında yaptığı konuşmada, orman yangınlarında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi.

Kalın, yürekleri yakan bu yangınların sona ermesi için hep birlikte çalışacaklarını söyledi.

Tarihte iz bırakan bütün büyük fikirlerin, ya büyük bir geleneğe dayandığını ya da o geleneği devam ettirdiğini belirten Kalın, “Hacı Bektaş Veli’nin ait olduğu, büyüttüğü ve derinleştirdiği gelenek, bizim Anadolu irfan geleneğimiz olarak yüzyıllardır sadece bu topraklara değil, bu toprakların çok ötesinde bütün insanlığa ışık tutmaya devam ediyor. Zira gelenek Türkçede kelime itibarıyla ‘gelene ek’ demektir. Eklendiği oranda hayatiyetini koruyan dinamik, organik bir süreci ifade eder.” diye konuştu.

Kalın, geleneğin sadece tarihteki yaşanmış hadiselerin envanterinden ibaret olmadığını vurgulayarak şunları kaydetti:

“Gelenek, biz ona bir şey kattığımızda, onun ruhunu kendi ruhumuzda teneffüs etmeye başladığımızda hayatiyet kazanan ve süreklilik kazanan bir şeydir. Yüzlerce yıl sonra bugün 750. yılında vefatını andığımız Hacı Bektaşi Veli, onun yolundan gittiği diğer erenler ve onun yolundan giden diğer Anadolu erenleri, bu geleneği yaşatmış ve bize büyük bir miras olarak bırakmıştır. Arifler, mutasavvıflar, dedeler, canlar ve mürşitler olarak bugün de bizim yolumuzu aydınlatmaya devam ediyorlar. Bugün aslında onların mesajına insanlığın her zamankinden fazla ihtiyacı var. Çünkü maddenin dar dünyasında bir mana krizi yaşayan insanın, bir çıkışa, bir kurtuluşa ihtiyacı var. Madde dünyası elbette önemli, göz ardı edemeyiz. İslam geleneği maddi dünyayı, içinde yaşadığımız alemi hiçbir zaman hafife almamıştır. ‘Gidin ve o alemi imar edin’ demiştir, ‘o dünyada adalet tesis edin’ demiştir. Böylelikle İslam medeniyeti çok güçlü bir medeniyet olarak ortaya çıkmıştır.”

İslam medeniyetinin şehirleri, mimarisi, ekonomisi, sanatı, müziği ve şiiriyle maddi dünyayı da en güzel şekilde inşa eden bir geleneğe sahip olduğunu anlatan Kalın, bunu ayakta tutanın ise ruh ve mana olduğunu belirtti.

Kalın, 13. yüzyılın ilk yarısının sonları ve ikinci yarısının başlarında Moğol istilasıyla yerle bir edilen Anadolu topraklarını çok kısa bir sürede tekrar ayağa kaldıran, imar eden, medeniyet ruhunu kuranların yine bu erenler ve onların manevi öğretileri olduğunu vurguladı.

Tarih kitaplarına bakıldığında, 13. yüzyılın ikinci yarısı ve 14. yüzyıldan itibaren Moğol istilası hiç yaşanmamış gibi bir büyük medeniyet hamlesinin, maneviyat yürüyüşünün yeniden başladığını ifade eden Kalın, “Bu da Ahmet Yesevi’den Hacı Bektaş Veli’ye, Tapduk Emre’den Yunus Emre’ye, Mevlana’dan Sarı Saltuk’a ve günümüze kadar devam eden ilim irfan geleneğinin büyük bayraktarları, kılavuzları sayesinde inşa edilmiş bu medeniyet yolunun en güzel örnekleridir. Bugün buna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. “Hacı Bektaş Veli, ‘Gelin canlar bir olalım.’ dediğinde, ‘can’ dediği insanın kendisiyle, hemcinsleriyle, diğer insanlarla, eşya ile varlık, hayvan ve bitkilerle, hepsinin üzerinde de Rabbi ile ünsiyeti ve muhabbeti kurabilmiş ve ona göre yaşamış bir insandı. Bugün bunu tekrar hatırlamaya ihtiyacımız var.” diye konuştu.

Anma etkinliğinde konuşan Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel, “Öğretileriyle bizlere bir olmayı, insanı sevmeyi öğütleyen Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin insan sevgisinin, adalet, hoşgörü ve barışı temsil eden evrensel kimliğinin paylaşılacağı “İnsanlığın Özü, Pir Veli’nin Sözü” temasıyla bir araya gelmemize vesile olan ve bu organizasyonda emeği geçen başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Sayın Bakanım Zatıâlinize, İçişleri Bakanımıza, her iki bakanlığımızın Bakan Yardımcılarına, Bakanlıklarımızın değerli çalışanlarına ve diğer tüm paydaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Vali Becel sözlerinde şu ifadelere yer verdi: “Bir milleti millet yapan en önemli unsur kültürdür. Kültür bir toprak parçası üzerinde milleti meydana getiren maddi ve manevi değerlerin tümüdür. Toplumların tarihlerinden devraldığı bu miras, toplumun kimlik kazanmasında toplumsal değerlerin gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir yer teşkil etmektedir.

Türk kültürü tarihte kendi kültürel değerlerinin yaşatılmasını ve aktarılmasını sağlayan birçok kişi yetiştirmiştir. Hacı Bayram Veli, Mevlana Hazretleri, Yunus Emre, Taptuk Emre ve daha nicesi bu topraklara sevgi, barış, hoşgörü tohumları ekmişlerdir.

Bu önemli şahsiyetlerden birisi de huzurunda bulunduğumuz ve topluma öğretileriyle yol gösteren Hünkâr Hacı Bektaş Veli’dir. Hacı Bektaş Veli 13. yüzyıla damgasını vuran ve kendinden sonraki kuşağa da düşünceleriyle etkisini hissettiren önemli bir isim olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerek düşünce, gerekse inanç dünyamızda önemli bir yere sahiptir.

Öğretileri yüzyıllardan beri insanlığa ışık tutmakta olup, hoşgörü çerçevesinde herkesi eşit gören ve sevgi ve saygıyı yücelten Hünkâr Hacı Bektaş Velî, “Gelin canlar bir olalım” diyerek birlik ve beraberliğin önemini, “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” diyerek cehaletin karanlığından kaçınılması gerektiğini, “Eline, beline, diline sahip ol” diyerek barış, huzur, güven ve aile birliğine verdiği önemi, “Dili dini rengi ne olursa olsun iyiler iyidir” diyerek ise insana ait bilgi ve derinliğin sonsuz olduğuna vurgu yapmış, insanı yücelten ve ona değer veren bir yaklaşımı öğütlemiştir.

‘‘İncinsen de incitme, düşmanının dahi insan olduğunu unutma, yetmiş iki milleti bir gör’’ şeklindeki ifadelerine bakıldığında ise ne derece büyük ve evrensel bir hoşgörüye sahip olduğunu görmekteyiz.

Hünkâr felsefesi ile bir nevi ahlak, şahsiyet ve maneviyat eğitiminin temel ilkelerini ortaya koymuştur. Bu bakımdan, Hacı Bektaş Velî, gerek örnek hayatı gerekse eserleri ile Anadolu’nun son derece çalkantılı bir döneminde gönüllere taht kurmuş Türk tasavvuf ve sosyal hayatında etkili olmuş, çağları aşan düşünce ve öğretileriyle evrenseli yakalamış ve böylelikle insanlığa rehber olacak nitelikte derin bir miras bırakmıştır.

Öğretisinin temelini Türklere İslamiyet’i sevdirmek ve benimsetmek hedefleri üzerine oturtmuş olan Hoca Ahmet Yesevî’nin manevi eğitiminden geçen Hacı Bektaş Velî, eserlerinde, İslam’ın emrettiği insan olmanın yollarını yani, ideal insan modelini anlatmıştır.

Hacı Bektaş Velî’nin ideal insan modeline baktığımızda tüm kötülüklerden arınmış, tevazu sahibi, içinde yaşadığı toplumla barışık kısacası iyi, doğru ve güzel insanı görmekteyiz.

Türkistan’dan gelerek bu güzel yurdu eşsiz maneviyatları yüksek ruhları ile vatan yapıp yeşerten, bu kıymetli topraklarda Yüce Yaratanın sevgisini esas alarak, tüm yaratılanı hoşgörü ve mütevazılık içerisinde kucaklayan ve engin görüşleri, öğretileri tüm dünyaya mal olmuş olan daha nice gönül dostlarına, erenlere, velilere saygılarımızı iletmek istiyorum.

Bizler, bütün bu güzel öğretileri birlik ve beraberlik içerisinde en iyi şekilde anlayarak, yaşayarak gelecek kuşaklara aktarmalı ve geçmişimizin ve kültürümüzün kıymetli şahsiyetlerini tüm dünyaya tanıtmalıyız.”

Programda, Hacıbektaş Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altıok, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz ve Nevşehir Belediye Başkanı Mehmet Savran da birer konuşma yaptı.

Tiyatro gösterisi ve dinleti sunulan programa, Ankara Valisi Vasip Şahin, Yozgat Valisi Ziya Polat, Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, Tunceli Valisi Mehmet Ali Özkan ve Malatya Valisi Aydın Baruş ile İran’ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Ferazmend, sanatçı Hülya Koçyiğit ve davetliler katıldı.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu