ManşetlerÜrgüp Haberleri

Sarıaslan, Avukatlık ve Hukuk Yasası düzenlenmeli

CHP Nevşehir Milletvekili Faruk Sarıaslan TBMM Genel Kurulunda “Türkiye’de Avukatlık ve Hukuk Yasası ” üzerine yaptığı konuşmayı basın bildirisiyle Nevşehirli hemşehrilerimizle paylaştı.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Avukatlık Yasası’nda yapmak istediğiniz değişiklikle ilgili söz almış bulunmaktayım. Söz geçiremediğiniz avukatları 11/7/2020 tarihinde çıkardığınız yasayla bölüp parçalamak, diz çöktürmek istediniz. Başarılı olamadınız, olamayacaksınız. Şimdi de getirdiğiniz bu yasayla avukatlara çıkar vadederek, parçalamayı devam ettirmek istiyorsunuz; yine başaramayacaksınız. Baroları ve avukatlık mesleğini düzenleyen 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76, 95/21 ve 110/17’nci maddeleri baroları ve Türkiye Barolar Birliğini, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmakla yükümlü ve görevli kılmıştır. Bunun içindir ki savunmadan hiç hazzetmediniz, ilk fırsatta kapılarınızı ayırdınız, sonra susturmaya çalıştınız, bölüp parçalayarak susturacağınızı zannettiniz, beceremediniz. Şimdi de teslim alamadığınız avukatların cübbelerine ilik açmaya, düğme dikmeye çalışıyorsunuz. İstiyorsunuz ki yargının son ayağı da size bağlansın, istiyorsunuz ki herkes sussun, istiyorsunuz ki bu karanlık böyle sürsün. Hukuka aykırı yasa değişikliğiyle bu karanlığı sürdüremezsiniz. Unutmayın, tarih; aydınlık için, umut için, insanlık için mücadele edenleri, umudu savunanları yazar.

Eğer bu yasayı getirmekle amacınız, nitelikli yargı ve adaleti gerçekleştirmek ise öncelikle nitelikli hukuk eğitiminden başlamanız gerekir. Nitelikli bir hukuk eğitiminden sonra nitelikli hukukçu yetiştirebilirsiniz. Bugün Türkiye’de hukuk fakültesi sayısı 79, öğrenci sayısı 76 bin -arkadaşlar, üzülerek söylüyorum- profesör sayısı topu topu 494; her fakülte başına düşen profesör sayısıysa sadece 6; anayasa hukukçusu profesör sayısı 42, ceza profesörü sayısı ise sadece 34. Peki, biz bu kadroyla istediğimiz nitelikte hukukçu yetiştirebilir miyiz? Elbette ki yetiştiremeyiz. Aşağı yukarı nüfusumuzun aynısı olan Almanya’da ise fakülte sayısı ne kadar biliyor musunuz, sadece 34; profesör sayısı ne kadar, 900; öğrenci sayısı sadece 100 bin; fakülte başına düşen profesör sayısı bizde 6 iken Almanya’da 26. Şimdi, bizi kıskanan, çatır çatır çatlayan Almanya’nın niye başarılı olduğunu bu rakamlar bize gösteriyor. (CHP sıralarından alkışlar) Sanayisi gelişmiş, kişi başına düşen millî geliri artmış, insanları refah ve mutluluk içerisinde yaşarken, öğrencileri, gençliği yurt dışına gitmek istemezken işte böylesine kötü bir hukuk sisteminde biz tam tersini yaşıyoruz.

Sayın milletvekilleri, hâkim alırken bu fakültelerden mezun olanların içinden en iyi fakülteyi bitirmiş, sınavda en yüksek puanları almışlardan değil de kendinize yakın olanlardan “mülakat” adı altında hâkim yetiştiriyorsunuz, hâkim alıyorsunuz. Bu almış olduğunuz hâkimlerle de Türkiye’de adalet dağıttığınızı iddia ediyorsunuz, bizim aklımızla alay ediyorsunuz. Ehliyet ve liyakati olmayan insandan adalet beklemek hayaldir. Ehliyet sahibi olanlar, dirayet sahibi ve bağımsız olurlar. Ehliyet ve liyakatten mahrum olanlar veya başkasının desteğiyle atananlar yahut terfi edenlerin hangi siyasi ya da sosyal görüşte olduğu fark etmeksizin hukuk ve adaleti değil, kendilerini oraya getirenlerin istediklerini öncelikle yerine getirirler. İşte, tam da bunun içindir ki bugünkü siyasal iktidar hiçbir dönemde olmadığı kadar hâkim ve savcıların kararları üzerinde etkilidir ve etkindir.

Bunu bilen iktidarınız Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayan, uymayı taahhüt ettiğimiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarını tanımayan, Türk hukuk sisteminin genel kabullerini reddederek hukuk dışı, adaleti zedeleyici kararlarıyla ün salmış bir hâkimi, Akın Gürlek’i Adalet Bakan Yardımcısı yaptınız.

Şimdi, değerli arkadaşlar, birilerinin hak ederek değil, birilerine yaranmak için kararlar veren, Türkiye’de hukuku yok sayanların Adalet Bakanlığını yönettiği bir ülkede adalet olmaz, hukuk yerine gelmez. Sadece o Türkiye Cumhuriyeti devletinin Adalet Bakanı değil, o oraya getirenlerin Adalet Bakanı olur. En kısa zamanda iktidara geleceğiz, Türk milleti bunu görecek, bunlara son vereceğiz diyorum.

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu